1930'ların ortalarına kadar Orta Doğu'da kiremit ve seramik sektörü elle yönetilirken, gelişmiş endüstriyel ekipmanların kullanılmaya başlanmasıyla birlikte Orta Doğu'da modern çini ve seramik fabrikalarının kurulduğunu gördük
Seramik, tarih boyunca insanlık tarafından kullanılan en eski malzemelerden biridir. Seramik karoların kökeni, antik çağlara kadar uzanır. M.Ö. 4.000 ila 3.000 yılları arasında Mezopotamya'da (bugünkü Irak, Suriye ve Türkiye'nin bir kısmı) seramik karoların ilk örnekleri bulunmuştur. Bu erken dönem seramik karolar, çamur ve kilden yapılarak güneşte kurutulmuş ve daha sonra güneşte veya ateşte pişirilerek sertleştirilmiştir. Bu karolar, zeminlerin ve duvarların kaplamasında kullanılmıştır. Renkli Cam veya sırlarla süslenmiş seramik karolar da bu dönemde ortaya çıkmıştır.
Rönesans döneminde Avrupa'da seramik karoların kullanımı tekrar canlanmıştır. İtalya, İspanya ve Portekiz gibi ülkelerde zemin ve duvar kaplamaları için seramik karoların üretimi ve tasarımı gelişmiştir. Bu dönemde seramik karolar, mimari projelerde estetik bir vurgu yapmak için sıklıkla kullanılmıştır. Sanayi Devrimi ile birlikte seramik karoların üretimi daha da kolaylaşmış ve endüstriyel üretim süreçleri geliştirilmiştir. Seramik karolar, 20. yüzyılda daha yaygın hale gelmiş ve farklı tarz ve tasarımlarla üretilmeye başlanmıştır.
Günümüzde seramik karolar, modern mimaride ve iç mekan tasarımlarında önemli bir yer tutmaktadır. Teknolojik ilerlemeler, daha dayanıklı, çeşitli renk ve desen seçeneklerine sahip seramik karoların üretilmesini sağlamıştır. Seramik karolar, evler, ofisler, alışveriş merkezleri, oteller, restoranlar ve kamu binaları gibi birçok farklı mekanda kullanılmaktadır. Gelişmiş üretim teknikleri ve tasarım seçenekleri, seramik karoların estetik, dayanıklı ve kullanışlı bir zemin kaplama malzemesi olarak popülerliğini sürdürmesini sağlamaktadır.
Bazı atalarımız, suyun toprağı iyice sıkıştırdığı bir noktada ateş yakmışlar ve toprağın ateş altında sertleştiğini ve yanlışlıkla kile dönüştüğünü görmüşlerdir. Seleflerimiz çamura şekil vermeyi öğrenip güneşte kurutup ateşte pişirerek ilk sert seramik kapları yaparak daha iyi sonuçlar alınabileceğini görmüşlerdir. 1930'ların ortalarına kadar Orta Doğu'da kiremit ve seramik sektörü elle yönetilirken, gelişmiş endüstriyel ekipmanların kullanılmaya başlanmasıyla birlikte Orta Doğu'da modern çini ve seramik fabrikalarının kurulduğunu gördük. Asya'nın farklı şehirlerinde kiremit ve seramik fabrikalarının kurulması ile hem iç ihtiyaçlar karşılanmış hem de ihracat canlanmıştır.
Şekillendirilmiş ve fırınlanmış nesneler, çoğunlukla yemek için çömlek kaplarıdır. Keşfedilen en eski eserler, doğrudan ateş üzerinde pişirilen kaselerdir. MÖ 1600 yılına kadar uzanırlar ve Çin'de bulunmuş ve tarihlendirilmişlerdir. Birkaç yıl öncesine kadar Japonya'da keşfedilenlerin daha eski, M.Ö. 120'ye kadar uzandığı düşünülüyordu. Bu ilkel nesneler, kaba ve rafine edilmemiş halleriyle ya da ilkel biçimleriyle, olağanüstü dayanıklılıklarını göstererek inanılmaz bir şekilde elimize geçmişlerdir. İran'ın karo ve seramik endüstrisi şu anda dünyada 6. sırada yer alıyor ve İran'ın ihracat dengesini önemli ölçüde artırmayı başaran İran ekonomisi için en stratejik endüstrilerden biri. İran'daki çini ve seramik fabrikası ülkeye döviz kazandırmada önemli rol oynayabilir.
Vazo, tabak ve sürahi gibi nesnelerin üretimini kolaylaştıran çömlekçi çarkının icadı sayesinde olabilecek gerçek bir devrim. İlkel el sanatlarına göre artık daha az bozuk, daha simetrik ve daha uyumlu objeler elde etmek mümkün. Islak kili tutan yüzeyin sürekli dönüşü ile onu şekillendiren ellerin kombinasyonu. Üretim tekniğini geliştirmeye ve nesnelerin duvarlarını incelmeye yardımcı olur. Bunların her zaman su ve yiyecek saklamak için kullanılan kaplar olduğu ve süslenmeden pratik bir görünümle yapıldığı söylenir.
Antik Mısır, Yunan ve Roma uygarlıkları da seramik kullanımında önemli bir rol oynamıştır. Özellikle Roma İmparatorluğu döneminde zemin mozaikleri ve seramik karoların kullanımı yaygınlaşmıştır. Bu dönemde seramik karolar genellikle geometrik desenler, mitolojik figürler veya bitkisel motiflerle süslenmiştir. Orta Çağ'da, İslam Dünyası'nda (özellikle Endülüs) ve Doğu Avrupa'da seramik karoların kullanımı artmıştır. İslam mimarisinde, seramik karolar geometrik desenler, hat sanatı ve çiçek motifleriyle süslenmiş büyük ve etkileyici mozaikler halinde kullanılmıştır. İspanya'da Elhamra Sarayı ve İran'da İsfahan'daki camiler, seramik karoların en ihtişamlı örneklerini barındırmaktadır.