Mikro kristaller birbirine yakın bir şekilde paketlendiğinde, Turkuaz daha düşük bir gözenekliliğe, daha fazla dayanıklılığa sahiptir ve daha yüksek bir parlaklık elde etmek için cilalar
Turkuaz, volkanik veya magmatik aktivite sonucunda oluşan ana kayaçların içinde yer alır. Bu kayaçlar genellikle granit, riolit, andezit veya bazalt gibi silisli ve Alüminyum zengin kayaçlar olabilir. Ana kayaçların içindeki su ve çözelti, hidrotermal etkileşimler sonucunda zenginleşir ve mineral içeriği artar. Bu hidrotermal sıvılar, yer altında hareket ederken çatlaklara ve oyuklara sızabilir. Hidrotermal sıvılar, içerdikleri mineralleri taşır ve çatlaklar, oyuklar veya kırıklar gibi boşluklara yerleşir. Bu sıvılar, çözünmüş mineralleri taşıyarak taşın içinde birikimler oluşturur.
Turkuazın karakteristik mavi ve yeşil renklerinin kaynağı olan Bakır ve alüminyum, hidrotermal sıvılar tarafından taşınır ve biriktirilir. Bu elementler, turkuazın mineralli yapısına katkıda bulunur. Hidrotermal etkileşimler sonucunda, taşın içindeki mineraller kimyasal ve fiziksel dönüşümlere uğrar. Bu süreçte, mineraller yeniden kristalleşir ve turkuazın karakteristik kristal yapıları oluşur.
Turkuaz, iyi biçimlendirilmiş kristallerde nadiren bulunur. Bunun yerine genellikle mikro kristallerin bir toplamıdır. Mikro kristaller birbirine yakın bir şekilde paketlendiğinde, Turkuaz daha düşük bir gözenekliliğe, daha fazla dayanıklılığa sahiptir ve daha yüksek bir parlaklık elde etmek için cilalar. Bu parlaklık "camsı" veya "camsı" olmaktan uzaktır. Bunun yerine birçok kişi onu "mumsu" veya "gizli" olarak tanımlar. Turkuaz en iyi kurak bir iklimde oluşur ve bu da Turkuaz kaynaklarının coğrafyasını belirler . Dünyadaki Turkuaz ham petrolün çoğu şu anda Amerika Birleşik Devletleri'nin güneybatısında, Çin'de, Şili'de, Mısır'da, İran'da ve Meksika'da üretiliyor. Turkuazdamarlarda veya yarıklarda dolgu veya külçe şeklinde oluşur. En iyi bilinen yataklar ABD, Meksika, İsrail, İran, Afganistan ve Çin'dedir. Muhteşem bir açık mavide en güzel turkuazlar, İran'ın kuzeyindeki yataklardan geliyor.
Bu alanlarda yağış, toprak ve kaya yoluyla aşağı doğru sızarak az miktarda bakırı çözer. Bu su daha sonra buharlaştırıldığında, bakır, alüminyum ve fosforla birleşerek yer altı çatlaklarının duvarlarında çok az miktarda Turkuaz biriktirir. Turkuaz da bu sularla temas halinde olan kayanın yerini alabilir. Değiştirme tamamlanırsa, katı bir Turkuaz kütlesi oluşacaktır. Değiştirme daha az tamamlandığında, ana kaya turkuazın içinde bir "matris" olarak görünecektir. Matris, taş içinde bir "örümcek ağı", "yamalı" tasarım veya başka bir desen oluşturabilir.
İran ve Afganistan, turkuaz oluşumu için uygun jeolojik koşullara sahip bölgelerdir. Bu bölgelerdeki volkanik ve magmatik aktivite, turkuazın oluşumu için gerekli olan minerallerin varlığını sağlar. Ayrıca, hidrotermal etkileşimler ve metasomatik süreçlerle birlikte minerallerin birikmesiyle turkuaz madenleri oluşur. İran ve Afganistan, tarih boyunca turkuaz ticaretinin merkezi olmuştur. Bu bölgeler, Orta Doğu ve Asya'nın kesişim noktasında yer alır ve eski tarihlerden beri turkuaz taşının çıkartıldığı ve işlendiği önemli bölgeler olmuştur. Bu tarihi bağlam, turkuaz madenlerinin bu bölgelerde bulunmasının bir nedenidir.
İran ve Afganistan, tarihsel olarak ticaret yollarının üzerinde yer alır. Bu bölgeler, Doğu ve Batı arasında önemli bir köprü konumundadır. Bu stratejik konum, turkuaz ticaretinin bu bölgelerden geçmesini ve burada madenlerin bulunmasını etkilemiştir. İran ve Afganistan, genel olarak doğal kaynaklar açısından zengin bölgelerdir. Madencilik, bu bölgelerin ekonomik faaliyetlerinden biridir. Turkuaz, değerli bir taş olduğu için, bu bölgelerde turkuaz madenlerinin bulunması, doğal kaynaklar zenginliğiyle ilişkilidir. İran ve Afganistan gibi bölgelerde turkuaz, yerel kültürlerde ve geleneklerde önemli bir yere sahiptir. Turkuaz taşı, takılar, süs eşyaları ve sanat eserlerinde yaygın olarak kullanılır. Bu kültürel talep, turkuaz madenlerinin değerini ve önemini artırır.
Turkuaz oluşumu, suyun içerisindeki bakır, alüminyum ve fosfor gibi minerallerin çözünmesi ve biriktirilmesiyle gerçekleşir. Bu mineraller, yağış, toprak ve kaya yoluyla aşağı doğru sızarak turkuazın oluştuğu yer altı çatlaklarının duvarlarında birikir. Bu minerallerle zenginleşen su, daha sonra buharlaşarak geri çekilir. Bu süreçte, mineraller çökelir ve turkuazın oluşumunu sağlar. Bu süreç tamamlandığında, katı bir turkuaz kütlesi oluşur. Ancak, değişim süreci tamamlanmadan durursa, turkuazın içinde bulunan ana kaya turkuazın içinde bir "matris" olarak görünebilir. Bu matris, turkuaz taşının içinde örümcek ağı gibi desenler oluşturan çeşitli mineral damarları veya yamalı bir tasarım şeklinde görülebilir. Bu desenler, turkuaz taşının estetik görünümünü etkileyen özelliklerdir ve kişisel tercihlere göre farklılık gösterebilir.