2019 yılında Kimyasalların insan sağlığı üzerindeki etkilerine ilişkin katı düzenlemeler ve kısıtlamalar nedeniyle bu pazarda bazı zararlı Kimyasalların üretimi 3,94 trilyon dolara geriledi ancak ticaret hacminin artmasıyla 2024 yılı sonuna kadar bunun olacağı öngörülüyor
Suudi Arabistan, petrokimya endüstrisinde büyük bir rol oynar. Ülke, petrol rezervlerini kullanarak petrokimya tesisleri kurmuş ve çeşitli endüstriyel kimyasalların üretimine odaklanmıştır. Suudi Arabistan, özellikle plastikler, gübreler, polimerler ve kimyasal reaktifler gibi ürünlerin üretiminde öncü bir konumdadır. Birleşik arap emirlikleri (BAE), kimya endüstrisinde önemli bir üretici konumundadır. Özellikle Dubai ve Abu Dhabi gibi bölgelerde, petrokimya tesisleri ve rafinerileri bulunmaktadır. BAE, plastikler, polimerler, gübreler, kimyasal çözücüler ve diğer endüstriyel kimyasalların üretiminde faaliyet gösterir.
Katar, doğal gaz rezervlerini kullanarak petrokimya endüstrisinde büyük bir rol oynar. Özellikle metan gazından üretilen metanol, Amonyak ve metanol bazlı ürünlerin üretimi konusunda uzmandır. Katar, bu ürünlerin yanı sıra plastikler, polimerler ve diğer endüstriyel kimyasalların üretiminde de faaliyet gösterir. İran, Orta Doğu'da endüstriyel kimyasalların üretimi konusunda önemli bir oyuncudur. Ülke, petrol ve doğal gaz rezervlerine dayalı olarak petrokimya endüstrisini geliştirmiştir. İran'da plastikler, polimerler, gübreler, kimyasal solventler, Boya ve kaplamalar gibi çeşitli endüstriyel Kimyasallar üretilir. Bahreyn, petrokimya endüstrisinde önemli bir üretici olarak bilinir. Ülke, petrol rafinerileri ve petrokimya tesisleriyle plastikler, polimerler, gübreler, kimyasal solventler ve diğer endüstriyel kimyasalların üretimine odaklanmıştır.
Orta Doğu ülkeleri, kimya endüstrisinde araştırma ve geliştirme faaliyetlerine büyük önem vermektedir. Üniversiteler, araştırma merkezleri ve endüstriyel tesisler arasında iş birliği yapılarak yeni kimyasal maddelerin ve teknolojilerin geliştirilmesi için çalışmalar yürütülmektedir. Orta Doğu'daki bazı ülkeler, çevreye duyarlı üretim süreçleri ve yenilenebilir kaynakların kullanımıyla ilgili olarak yeşil kimya alanında ilerlemeler kaydetmektedir. Bu, kimya endüstrisinde sürdürülebilir ve çevre dostu uygulamaların benimsenmesini içerir.
Geniş hidrokarbon ve mineral kaynaklarına sahip Orta Doğu, Asya'daki ve hatta dünyadaki bu büyük pazarın en büyük oyuncularından biridir. Talep edilen malzemenin cinsine ve hacmine bağlı olarak dünyada Kimyasalların alımı, doğrudan üreticiden satın alma, saygın ithalatçı ve bu alanda faaliyet gösteren satıcılardan satın alma, borsadan satın alma gibi farklı şekillerde yapılabilmektedir. Bu kurumlardan alınan raporlar, bu pazarın piyasa değerinin 2014 yılında benzeri görülmemiş bir büyüme ile yaklaşık 5,5 trilyon dolara ulaştığını gösteriyor. 2019 yılında Kimyasalların insan sağlığı üzerindeki etkilerine ilişkin katı düzenlemeler ve kısıtlamalar nedeniyle bu pazarda bazı zararlı Kimyasalların üretimi 3,94 trilyon dolara geriledi ancak ticaret hacminin artmasıyla 2024 yılı sonuna kadar bunun olacağı öngörülüyor. , bu pazarda yine yüzde 1,8 büyüme göreceğiz.
Uzmanlara göre, küresel kimyasal pazarının hacmi, önümüzdeki yirmi yıl içinde satışlardaki yaklaşık artışla birlikte önemli ölçüde büyüyecek, Kimyasalların alım satımı ve üretimi ve ihracatı pazarına girmek için en iyi zaman . Kimyasalların üretimi, satışı ve satın alınması, kesin bir kâr sağlayan güvenli ve verimli bir yöntemdir. Bu nedenle dünya çapında birçok şirket bu alanda çalışmaktadır. Bu alandaki ticari faaliyetler münhasır veya halka açık olabilir. Örneğin, bazı şirketler sadece endüstriyel malzemeler alanında faaliyet gösterirken, daha büyük şirketler daha geniş ve daha çeşitli bir faaliyet alanına sahiptir. Bu malzemelerin ithalatı ve ihracatı, geleceği parlak, aktif ve karlı bir ticarettir çünkü tüm dünya bu malzemelerin çeşitli alanlarda yaygın olarak kullanıldığına tanık olmaktadır.
Tüm endüstrilerin çalışması için kimyasal bileşiklere bağlı olduğu ve bunların tedarikinin herhangi bir ülke için temel bir gereklilik olduğu söylenebilir. İstatistiklere göre, son yıllarda Orta Doğu'ya ithal edilen malzemelerin çoğu Hindistan, Çin, Türkiye ve Almanya'dan gelmekte olup, en büyük pay Çin'e ait olup, onu sırasıyla Hindistan, Almanya ve Türkiye takip etmektedir. Bu ülkelerden yapılan ithalat ve ihracat, laboratuvar kimyasalları, farmasötik dereceli, tarım kimyasalları ve daha fazlasını içerir.
Orta Doğu, dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip bir bölgedir ve bu nedenle petrokimya endüstrisi büyük öneme sahiptir. Orta Doğu ülkelerinde petrol rafinerileri, ham petrolün işlenerek farklı petrol ürünleri elde edildiği tesisler olarak faaliyet gösterir. Bu rafinerilerde, ham petrolün arıtılması, kırılması ve farklı ürünlerin üretilmesi için ileri teknolojiler kullanılır. Orta Doğu ülkeleri, tarım sektörünün gelişimine destek olmak amacıyla gübre üretimine önem verir. Bu ülkelerde modern gübre üretim tesisleri bulunur ve nitrojen, fosfor ve potasyum gibi temel bitki besin maddelerinin üretimi için ileri teknolojiler kullanılır.
Orta Doğu ülkeleri, petrokimya endüstrisinde plastik üretiminde de büyük bir rol oynar. Bu ülkelerdeki tesislerde, ham petrolden elde edilen kimyasal maddelerin polimerizasyonu ve şekillendirilmesi için ileri teknolojiler kullanılarak çeşitli plastik türleri üretilir. Orta Doğu ülkeleri, sürdürülebilirlik ve çevre koruma konusunda artan bir farkındalığa sahiptir. Bu nedenle, atık plastik ve diğer kimyasal malzemelerin geri dönüşümüne yönelik teknolojiler geliştirilmekte ve uygulanmaktadır. Geri dönüşüm tesisleri, atık malzemelerin yeniden işlenerek yeni ürünlere dönüştürüldüğü modern teknolojilerle donatılmıştır.