Tabii ki Traverten taşlarının genellikle sürekli donma ve çözülmeye karşı hassas olduğu ve bu nedenle bu taşların ince kalınlıklarının kullanılacağı soğuk hacim ve ortamlarda kullanılmaması gerektiğini de unutmamak gerekir
Traverten, genellikle tabakalı bir yapıya sahip olan Kumtaşı benzeri bir yapıya sahiptir. Bu tabakalar, travertenin yüzeyinde karakteristik olarak gözlemlenebilen çizgiler ve damarlar oluşturur. Travertenin dokusu, bu tabakaların birleşmesiyle oluşan düzensiz, doğal bir görünüme sahip olabilir. Tabakaların kalınlığı ve yoğunluğu, travertenin türüne ve kaynağına bağlı olarak değişebilir.Traverten, başlıca kalsiyum karbonat mineralleri olan kalsit veya aragonit içerir. Kalsiyum karbonat, karbon dioksit gazının varlığında suyla birleşerek oluşan bir bileşiktir. Bu mineraller, kireçtaşı oluşumunda da bulunur. Travertenin kimyasal yapısı, su emme özelliği ve asidik maddelere karşı hassasiyeti gibi özelliklerini etkiler.
Travertenin görünümü, genellikle doğal tonlarda bulunan yumuşak renklere sahiptir. Bej, kahverengi, krem, gri ve Altın sarısı gibi renk tonları yaygındır. Bununla birlikte, bazı Traverten türleri daha canlı renklere, örneğin kırmızı veya mavi tonlara sahip olabilir. Travertenin yüzeyindeki damarlar ve desenler, tabakalanma ve mineral birikimi nedeniyle oluşur. Bu damarlar ve desenler, her bir traverten plakasının benzersiz bir görünüme sahip olmasını sağlar. Özel ve pürüzlü dokusu, bu taşların bina cephelerinde veya dış mekan döşemelerinde kullanılmasına özel antiklik ve özgünlük kazandırmaktadır. Traverten taşları genellikle fildişi beyazı veya tamamen beyaz ve karamel renklerde bulunur. Daha yaygın renkler doğal olarak daha ekonomikken, daha nadir renklere sahip taşlar genellikle çok daha pahalıdır.
Beyaz ve açık renkler Travertenin diğer renkleri arasında en yüksek dağılıma sahiptir ve bu nedenle diğer renklere göre daha düşük fiyata sahiptir. Her bir taşın rengi, kayanın ılık sularında bulunan tuz ve elementlerden kaynaklanmaktadır. Bu sularda çözünen madde ve element sayısı ne kadar azsa taşın rengi o kadar açık, element sayısı ne kadar fazla ise taş o kadar koyu ve pahalıdır. Çok yüksek fiyatlara satılan ve alıcısı olan kahverengi, gold, gri gibi özel ve popüler renkler var.
Traverten taşlarının uzun ömrü ve son derece yüksek mukavemeti de bir diğer önemli rekabet avantajıdır. Traverten taşları çoğu zaman gidecekleri yere ulaşmak için uzun mesafeler kat ederler ve çoğu zaman bu yol boyunca fazla zarar görmezler. Ayrıca yüksek kimyasal ve termal dirence sahiptirler ve özellikle daha yüksek kalınlıklarda soğuk ortamlar için uygundurlar. Tabii ki Traverten taşlarının genellikle sürekli donma ve çözülmeye karşı hassas olduğu ve bu nedenle bu taşların ince kalınlıklarının kullanılacağı soğuk hacim ve ortamlarda kullanılmaması gerektiğini de unutmamak gerekir
Traverten, doğal olarak çeşitli renk tonlarına sahip olabilir. Bej, kahverengi, krem, gri, altın sarısı gibi renkler yaygın olanlardır. Renk tonları, travertenin oluştuğu bölgedeki minerallerin ve diğer doğal faktörlerin etkisiyle belirlenir. Mineral içeriği, travertenin renk tonunda farklılıklara yol açabilir. Travertenin karakteristik damarsal desenleri, taşın estetik görünümüne büyük ölçüde katkıda bulunur. Bu damarsal desenler, minerallerin tabakalar halinde birikmesi ve taşın oluşum sürecindeki doğal etkileşimler sonucunda oluşur. Damarsal desenler, taşın yüzeyinde çizgiler, dalgalanmalar ve benekler şeklinde görülebilir.
Traverten, tabakalı bir yapıya sahip olabilir. Bu tabakalar, travertenin yüzeyinde farklı kalınlıklarda ve yoğunluklarda gözlemlenebilir. Tabakalanma, taşın oluştuğu çevre şartları ve birikim süreciyle ilgilidir. Bu tabakalar, travertenin doğal ve organik bir görünüm kazanmasına neden olur. Travertenin oluştuğu çevre koşulları da görünümü üzerinde etkilidir. Örneğin, sıcak su kaynakları veya mağaralar gibi belirli ortamlarda oluşan travertenler, farklı mineral içerikleri ve yapısal özelliklerle birlikte farklı bir görünüme sahip olabilir. Traverten taşının işleme ve yüzey işlemleri de görünümünü değiştirebilir. Taşın cilalanması, zımparalanması veya fırçalanması gibi işlemler, travertenin yüzeyinde farklı bir parlaklık, dokulu veya pürüzlü bir görünüm oluşturabilir.