Güney Sudan tüccarlar
Güney Sudan, 2011 yılında bağımsızlığını kazanan en genç ülkedir ve o zamandan beri ekonomisini kurmaya ve ticaret sistemini geliştirmeye çalışmaktadır. Ülke, uzun yıllar süren savaşlar ve istikrarsızlık nedeniyle ticaret ve finansal sistem konusunda büyük zorluklarla karşı karşıyadır. Güney Sudan ekonomisi büyük ölçüde petrol ihracatına dayanmaktadır ve petrol, hükümetin gelirlerinin ve döviz kazançlarının neredeyse tamamını oluşturmaktadır. Bu kadar yüksek bir petrol bağımlılığı, ülke ekonomisini küresel petrol fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı savunmasız hale getirmektedir. Güney Sudan'ın finans sektörü gelişmemiştir ve bankacılık hizmetlerine erişim sınırlıdır, bu nedenle ülkede ticari işlemlerin çoğu nakit olarak gerçekleştirilmektedir.
Güney Sudan, nüfusunun ihtiyaçlarını karşılamak için büyük miktarda mal ithal etmektedir. İthalat, gıda, yakıt, makine ve tüketim mallarını içermektedir ve çoğunlukla Uganda, Kenya ve Sudan gibi komşu ülkelerden gelmektedir. İhracat ise büyük ölçüde ham petrol üzerine yoğunlaşmıştır, diğer ürünler ise henüz yeterli seviyede üretilmemektedir. Tarım ve madencilik gibi sektörlerde ekonomiyi çeşitlendirme çabaları yapılmıştır, ancak bu çabalar, istikrarsızlık ve altyapı eksikliği nedeniyle sınırlı başarı sağlamıştır.
Batı Asya ve Orta Doğu ülkeleriyle yapılan ticaret açısından, Güney Sudan, daha çok ham petrol ihracatıyla ilgilenmektedir. Özellikle petrol ihtiyacı olan Körfez ülkelerine ihracat yapılmaktadır. Karşılığında ise, bu bölgelerden gıda ürünleri, elektronik ve makineler gibi çeşitli tüketim malları ithal edilmektedir. Ancak, Güney Sudan ile Orta Doğu ülkeleri arasındaki ticari ilişkiler hala gelişme aşamasındadır ve daha fazla ticari iş birliği bu ilişkilerin güçlenmesine katkıda bulunabilir.
Güney Sudan ekonomisi kırılgandır ve petrol bağımlılığı, küresel piyasa dalgalanmalarına karşı ülkeyi savunmasız bırakmaktadır. Barış inşası, altyapının geliştirilmesi ve tarım ve madencilik gibi sektörlerin teşvik edilerek ekonominin çeşitlendirilmesi, uzun vadeli büyüme ve istikrar için kritik öneme sahiptir. Ülkenin verimli toprakları, tarımın gelişmesi durumunda önemli bir gelir kaynağı olabilir, ancak bunun için yönetimin iyileştirilmesi ve yolsuzluğun azaltılması gerekmektedir.